NEDEN KİRPİ?
Ünlü Alman filozof Schopenhauer, 1851’de yayımladığı kısa felsefi denemelerinde insan ilişkilerini kirpilerin hikayesi ile özetler…
Soğuk bir kış günü karşılaşan bir grup kirpi, ısınmak için bir araya toplanır. Önce birbirlerine sokulurlar ama dikenleri birbirine batar. Okları ile birbirlerini yaraladıklarını görünce ayrılmak zorunda kalırlar. Birbirlerinden ayrıldıklarındaysa soğuktan rahatsız olurlar. Isınma ihtiyaçları onları tekrar bir araya gelmeye zorlar fakat okları ile canları yanan kirpiler yan yana duramaz, yeniden ayrılırlar. Bu ileri geri hareket bir süre devam eder. Ta ki birbirlerine zarar vermeden ısınabilecekleri en uygun uzaklığı bulana kadar…
Biz insanları da kirpilere benzetir Schopenhauer… İçimizdeki sevgiyle birbirimize sokulmak, birbirimize sığınarak sarıp sarmalanmak isteriz. Ama mesafeyi ayarlayamadığımızdan birbirimizin canını acıtır, yaralar, kırar dökeriz… Filozof, kirpiler gibi yara almadan bir arada kalmak için uygun olan mesafeyi ayarlamamızı öneriyor.
Biz de ‘kirpi ikileminden’ yola çıkarak organize ettik kamp alanımızı. İhtiyacımız olduğunda birbirimize sokulabileceğimiz ortak alanlarımız, mesafeye ihtiyaç duyduğumuzda da özel alanlarımıza çekilebileceğimiz mini bahçeler tasarladık sizler için…
Ne yara alıyor, ne de yara açıyoruz birlikteyken…
Olsa olsa doğanın cömert eliyle birlikte iyileşiyoruz.
Hayata dair Kirpi’de yeniden umutlanıyor, yeniden güzel hayaller kuruyoruz…
Unutmadan…
Yeriniz hazır… Hadi…